30 Ekim 2025, Perşembe

Altın, Yatırımcıların Dikkatini Çekerken Yeniden Zirveye Ulaşabilir mi?

Finansal piyasalar ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik gerilimlerin büyüklüğü altında sarsılırken, altın bu binlerce yıllık metal, en son sığınak olarak kendini kanıtlamaya devam ediyor. Son zamanlarda ons başına 2.500 doların üzerine çıkarak tarihi bir zirveye ulaşan altın, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Ancak bu hızlı yükseliş, yıl sonuna kadar devam edebilir mi, hatta daha da artabilir mi?

Altın için yeni bir zirve

Geçtiğimiz hafta altın, ons başına bir sonraki tarihi zirveyi olan 2.509 dolara ulaşarak önemli bir adım attı. Analistler tarafından uzun süredir beklenen bu eşik, küresel piyasaların belirsizlikle domine edildiği bir ortamda aşıldı. Özellikle ABD’de konut sektöründe hayal kırıklığı yaratan ekonomik verilerin yayınlanması, altına karşı bir sığınak olarak algılanan değerli metalde bir hareketlenme başlattı. Kasvetli ekonomik görünüm ve süregelen enflasyon karşısında yatırımcılar altına akın etti ve onu en güvenli varlık olarak daha da güçlendirdi.

Bu sarı metalin bu yeni yükselişi, mevcut jeopolitik iklimi dikkate alarak tam olarak anlaşılabilir. Orta Doğu’da artan gerilimler, İsrail-Filistin çatışması ve Ukrayna’daki savaşla şiddetlenen, belirsizlik tabakasına ek bir katman ekledi. Pepperstone’daki stratejist Quasar Elizundia’ya göre, altın orta vadede ons başına 2.700 dolara kadar çıkabilir. Bu öngörü, metalin yükseliş potansiyeline artan bir güveni yansıtıyor ve bu da sağlam temellere ve lehine oynayan makroekonomik senaryolara dayanıyor.

Yeni zirvelere doğru? İzlenmesi gereken faktörler

Gerçekten de, altını saran coşku, bu son tarihi zirvenin durmayabileceğini gösteriyor. Oyun içindeki dinamiklere bir göz atarsak, birkaç faktör altının yıl sonuna kadar yeni zirvelere ulaşabileceğini öne sürüyor. ABD Merkez Bankası’nın ekonomik yavaşlama işaretlerine karşılık para politikasını gevşetmeyi beklemesi, fiyatların yeni bir artışı için önemli bir kaldıraç oluşturuyor. Faiz oranlarının düşeceği beklentisi, dolara zarar verebilirken, altını faizsiz bir varlık olarak daha çekici hale getiriyor ve ekonomik belirsiz bir ortamda güven arayan yatırımcılar için cazip hale getiriyor.

Ekonomik faktörlerin ötesinde, jeopolitik iklim izlenmesi gereken temel bir unsurdur. Orta Doğu’daki gerilimler, özellikle Gazze etrafındaki gerilimler ve Ukrayna’daki çatışmanın artması, küresel piyasalar üzerinde ağır bir yük olmaya devam ediyor. Bu çatışmaların tırmanma riski, küresel ekonomi üzerinde potansiyel etkilere sahip olabilir ve altın talebini artırabilir. Zaten istikrarsızlıkla üşüyen yatırımcılar, değerli metale daha fazla yönelebilir, bu da fiyatı üzerindeki yükseliş baskısını artırabilir. Ancak, bu boğa bakış açısı risklerle doludur. Gerilimlerin azalması veya beklenenden daha güçlü bir ekonomik toparlanma, bu dinamiği frenleyebilir.

BU HABERİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Bitcoin Borsasındaki Hareketler: Balinalar Ne Yapacak?

Bitcoin piyasası şu anda kritik bir noktada. Bitcoin’in büyük sahipleri olan balinalar, karlarını realize etme …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir