19 Mart 2025, Çarşamba

Sedat Peker’den 6. Video

Kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoların altıncısında, Hürriyet gazetesine düzenlenen baskına değinen organize suç örgütü lideri Sedat Peker, gazete binasını taşlayan grubun başında Abdurrahim Boynukalın’ın bulunduğunu belirterek, Demirören Medya Grubu sahibi Yıldırım Demirören’e “Bastırtmadan önce gelen milletvekilinin telefon sinyallerine de bakabilirsiniz. Bizim gençlik kollarından birtakım arkadaşlar gidecek, onlar profesyoneller değiller, tamam dedim. Ben gönderdim. Savcılar ağır delil, ikrar, ben yaptım. Aydın Doğan yaşlı adam. Ben ölürüm çocuklarıma dert kalmasın. Senin oturduğun koltukta benim emeğim var. Namussuzsunuz ulan. Demirören, seni adım adım takip edeceğim.” ifadeleriyle seslendi.

Peker’in, iddialarını dile getirdiği altıncı videoda masasındaki Yılmaz Özdil‘in “Son Cüret” kitabıyla birlikte, 6 adet zarf ve üzerinde Teşkilat-ı Mahsusa’nın ambleminin bulunduğu yüzük dikkat çekti.

“Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler dedim

Peker, yayınladığı videoda devlet içindeki yapılarla yaşanan çatışmanın kırılma noktalarını anlattı. İlk kırılma noktasının Michel Rubin isminde Amerikalı bir yazarın yazdığı yazı olduğunu ifade eden Peker, yazıda “Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında oraya simge olarak birinin seçilmesini sağlar arka perdeden de ülkeyi o yönetir” dendiğini, bu yazının tuzak olduğunu düşündüğünü söyledi. Peker, “Dedim ki bu tuzak. Bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler dedim” şeklinde konuştu. 

“Ağar beni aradı Elazığ mitingini iptal et dedi”

Mehmet Ağar‘ın kendisini arayarak Elazığ’a yapacağı ziyareti iptal etmesini istediğini söyleyen Peker, kendisinin bu teklifi reddettiğini daha sonra Elazığ Valiliği’nin ziyaret gerçekleşmesin diye miting yasağı getirdiğini söyledi. İkinci kırılma noktasının bu olduğunu dile getiren Peker, “Bana dedi ki ‘orada CHP’nin de aynı gün mitingi var. Bilgi geldi devletten karışıklık çıkacak.’ Dedim ki ‘abi bizim yetiştiğim kültürde şehit aileleri devlet başkanından bile önce gelir benim buraya gitmem lazım.’ Sonra ‘kalabalık tekrar görüşelim ben seni arayayım’ dedim. Sonra bir daha aradı kendisi.  Dedim ‘abi ben orada en az 30 bin arkadaşın geldi bir miting yaparım hem de çok güzel olur.’

Dedi ki ‘seni seviyorlar bizim oranın gençleri seni çok seviyor daha önce birçok ilde yaptın yine olur ama provokasyon çıkacak, çatışma çatışma saldırı’. Dedim ‘abi devletin polisi var.’ Sonra telefonu kapattık ama konu netleşmedi’ Bir baktım Elazığ gazetelerinde ‘Sedat Peker Elazığ mitingini iptal etti’ diye haber çıkmış. Ben de dedim ki açıklama yapın, arkadaşlarım hazır olun Elazığ’a gidiyoruz oradaki kardeşlerimizle buluşacağız.

Sonra yine hükümetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi o zaman özel kalem müdürü kendisi benim bir yakınımla görüştü ya oraya gitmesin karışıklık olacak diyor. O arkadaş da bana söyledi. Dedim ki ya şehit aileleri çağırdı, ahmet mehmet çağırsa iptal edeyim ama olmaz. Sonra valilikten karar çıkardılar. Güvenlik nedeniyle iptal edildi diye. İkinci kırılma noktası bu oldu
” diye konuştu. 

Peker’in açıklamaları şöyle:

“Bizi herhalde kullanışsız gördüler”

“Biz emir ve tahakküm altına girmeye ruh dünyamız uygun olmadığı için boynumuzu hiçbir suretle hiç kimseye eğmediğimiz için bizi herhalde kullanışsız gördüler. Kendi inanmadığım doğruya ne kendimi ne kimseyi sürüklemedim sürüklemem”

“Söylediklerimi etkisiz hale getirebilmek için üretebildikleri en büyük hikaye suç örgütü lideri”

“Ben cezaevindeyken bu Fethullahçılar beni annemin cenazesine yollamadılar. 84 milyona uygulanan hakkı bana vermediler. Ki anneme ne kadar düşkün olduğumu herkes bilir, izin vermediler. Ne insan hakları dernekleri ne o ne bu… İnsanları gıcık ediyorum. Bir tek Yılmaz Özdil, aynı davada yargılanan insanların hepsinin cenazesine izin verdiniz Sedat Peker’e neden izin vermediniz.  Başka bir Allahın kulu demedi. Lan ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim? Bu ülkenin kimliğini taşımıyor muyum? Bugün de aynısı… Namuslu adam olarak böyle bir şey. Namus sahibi adam. Beğenirsin beğenmezsin, aynı dünya görüşünü savunursun savunmazsın ama dik adam”

“Bizim basında tanıdığımız çok şanlı basında tanıdığımız büyük iş adamları sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik tedbirleri amacıyla 3 tane aramadan geçiyorlar. Oradaki görevli kardeşlerim anlattı. Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır. Saatini çıkar, şununu bununu çıkar diye. Bunlara saatini çıkar, onu çıkar bunu çıkar diyorlar. Hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi bunlar da hırsız. Bir yer kapayım diye… Ve öyle gurursuzlar ki. Bir tek Turgay Cineri ‘ne oluyor, bu nedir’ demiş. Şimdi bunlar dik duranlarımız.”

“Süleyman Soylu’nun oğlu, uyuşturucu operasyonundan önce Nevzat Kaya’ya “5 milyon dolar verirsen seni dosyadan çıkartırız” dedi”

“Kuşçu başı eşrefleri bilir misin Sülü, doktor Bahattin Şakir’leri bilir misin? Gel hepsinin  hayatını sana aylarca anlatayım. Zenci Musa’nın da. Dava adamı. Hey gidi Sülü hey neler yapmayacağız. Şimdi bu 613 kişiye dinleme kararı almış bu arkadaşlar bir organizasyon. Ancak hem kendisi hem yardımcısı söylediğim şeylerle ilgili danışmanı hep FETÖ kelimesi geçiriyor. Bak yapmayın. Samimi söylüyorum. Devlet aklı ve devlet namusu devletin sahip olduğu iki şeydir. Devletin namusunu yaraladınız ama devletin aklını yaralarsanız mahvoluruz”

“Youtube’u izlemeye başladım, adamlar öyle etkili ki ben bile izlemeye başladım, ne diyor diye. Ve sizin basın değil adamlar oradan belirliyor gündem. İnan! İnsanların kafasında FETÖ sorgulamalarını yüzde 50’ye getirdiler şaibeli bunlar diye, bir iş var, hile var diye. İnan! Yapma büyük hata. Bana Sedat Peker terör örgütü diye dava açın. Cezadan korkan senin gibi olsun. Ama FETÖ ile yaptığınız… Lan insanlar diyecek bu adam bunların en nefret ettiği adam. Lan bu adama bunca zulüm ettiler, annesinin cenazesine gitmesine izin vermediler. Lan insanlar bu sefer bu yargılananların hepsi sahte diyecek. Aptallık yapma. Doğru Resul Holoğlu var, organizeden sorumlu emniyet genel müdür yardımcısı. Senin özel operasyon adamın”

“Geldik bir daha Sülü. Aslan Sülü.  Yav bu dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye bir operasyon yaptın ya 1.5 sene falan önce gazetelerde herkesi inandırdınız lüks arabalarını falan gösterip. Lan dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı. Nerede bu uyuşturucu. Allah aşkına dinleyin sayın savcılar delilleriyle anlatacağım. O operasyonda Nevzat Kaya diye şahıs var. Yeniköy Motors’un sahibi operasyondan 10 gün öncesine kadar kendi bindiği arabada Süleyman Soylu’nun oğlunun ihtisaslı plakası var. Yani Emniyet’ten oradan buradan geçer. Yani İçişleri Bakanı’nın ailesine ait görünüyor plaka. Durdurulmaz. Ayrıcalık da benim gibi. Ben de öyle ayrıcalıklıydım. Şimdi küstüm benim ayrıcalıklarımı  aldılar ellerimden. Küstüm ben onlara.”

“Operasyondan 10 gün önce gidiyor, Engin oğlum böyle böyle büyük bir operasyon olacak, bu ihtisası iptal etmemiz lazım. Tamam. Tarihine bakın operasyondan kaç gün önce? O Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya’nın kullandığı araç plakasının ihtisası iptal edildi. 10 gün önce. İki; telefon irtibatları Engin’le ne zaman kesildi? 10 gün önce. Engin buna diyor ki, 5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz. O da diyor kardeşim ben onlara iki araba sattım niye para vereyim diyor. Anlamıyor. Tamam diyor. Operasyon oluyor bunu da alıyorlar. Bu cezaevinde, sonra karısı Engin’i arıyor.  Ailece görüşüyorlar. Tabii bunlar dostlarına yapar en güzel özellikleri o. Biz onu çok severiz, lak boğ! Bu aslında Abdullah Öcalan’ın taktiğidir. Bunlar nereden öğrendi!”

BU HABERİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Anne ve Kızları Mezarlıkta Ziyaret Ederken Vurdular!

Adana’da yaşanan olayda, Güldane Gerçek isimli kadın, Muzaffer Erkuvan ile geçimsizlik nedeniyle Kadın Sığınma Evi’ne …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir