Kozmopolitik Türkiye'nin İlerici Haber Sitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
16 Şubat’ta, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken, cezaevinde tutuklu bulunan muhalefet lideri Aleksey Navalni’nin ölümü uluslararası kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Navalni’nin cezaevinde ölmesi ve ailesine cansız bedeninin gösterilmemesi üzerine birçok iddia ortaya atıldı. İngiliz medyası, Kremlin’e yakın kaynaklara dayandırdığı haberde Navalni’nin yeni bir zehir formülü ile zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti. Ayrıca, Rus Federal Güvenlik Servisi’nin Navalni’yi öldürdüğü iddia edildi; sosyal medyada paylaşılan iddialarda, Navalni’nin bir zehirle vazospazma sebep olarak öldüğü ve bu zehrin Rusya’daki hapishanelerde denendiği bilgisi yer aldı.
Dün Brüksel’deki Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılan Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya, Rus yetkililerin eşini sinir gazıyla zehirlediğini iddia etti. Aynı zamanda, noviçok olarak bilinen ve sinir sistemine hasar veren bir zehrin de kullanılmış olabileceğini söyledi. Navalnaya, eşinin kırılmaz olduğunu ve Putin’in onu işte bu yüzden öldürdüğünü belirtti. Ayrıca, Putin’in Navalni’nin cesedini sakladığını, ailesine göstermediğini ve yalan söylediğini dile getirdi. Navalnaya, hükümetin noviçokun izlerinin geçmesini beklediğini iddia etti. Bu gelişmeler sonrası Navalni’nin ölümü hakkında uluslararası kamuoyunda büyük bir infial yaratmıştır.
Sonuç olarak, Aleksey Navalni’nin cezaevinde ölümü birçok iddiayı beraberinde getirmiştir. İngiliz medyasına göre Navalni, yeni bir zehir formülü ile zehirlenmiş, Rus Federal Güvenlik Servisi tarafından öldürülmüş olduğu iddia edilmiştir. Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya ise eşinin sinir gazı veya noviçok adı verilen zehirle öldürüldüğünü iddia etmiş ve Putin’in sorumluluk üstlendiğini öne sürmüştür. Bu olay uluslararası alanda büyük yankı uyandırmış ve Rusya ile ilişkileri daha da germiştir.
