NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa ülkelerinin ve Kanada’nın savunma harcamalarını ciddi oranda artırdığını belirterek, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın eleştirilerine cevap verdi. Stoltenberg, yarın yapılacak NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında düzenlenen Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı öncesinde basına açıklamalarda bulundu. Trump’ın NATO’ya finansal yükümlülüklerini yerine getirmeyen müttefiklere karşı herhangi bir Rus saldırısını engellememe tehdidinde bulunduğunu hatırlatılması üzerine Stoltenberg, eleştirilerin NATO’nun genelinde değil, müttefiklerin yeterince harcama yapmamasıyla ilgili olduğunu belirtti. Stoltenberg, ABD yönetimlerinin hep adil yük paylaşımı gereği Avrupalı müttefiklerin ve Kanada’nın daha fazla harcama yapması gerektiği mesajını verdiğini söyleyerek, “İyi haber şu ki NATO müttefiklerinin yaptığı da tam olarak bu.” dedi.
Bu yıl NATO’nun 31 üyesinden 18’inin, geçen yıl belirlenen hedef doğrultusunda gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 2’sini savunmaya harcamasını beklediğini ifade eden Stoltenberg, geçen yıl bu ülkelerin sayısının 11 olduğunu anımsattı. Stoltenberg, “Bu, yalnızca üç müttefikin hedefe ulaştığı 2014’e göre rekor bir rakam ve 6 kat artışa tekabül ediyor.” dedi. Genel Sekreter, yine de NATO’nun caydırıcılığını baltalamaya yönelik açıklamalardan kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, “Caydırıcılık düşmanlarımızın zihnindedir. Moskova’da, hazırlığımız, bağlılığımız ve tüm müttefiklerimizi koruma kararlılığımız konusunda yanlış hesaplamalara veya yanlış anlamalara yer bırakmamalıyız.” diye konuştu.
Stoltenberg’in bu açıklamaları, NATO’nun savunma harcamalarının artırılması yönündeki çabalarının bir sonucu olarak nitelendirilebilir. Yapılan artışların NATO’nun caydırıcılığını ve güvenliğini güçlendirmesi beklenirken, aynı zamanda NATO ile ABD arasındaki ilişkilerdeki gerilimin de hafiflemesine yardımcı olabilir. Bu açıklamaların, gelecekteki NATO toplantılarında müttefik ülkelerin savunma harcamalarına dair stratejik hedeflerin belirlenmesi ve izlenmesi konusunda da etkili olması beklenmektedir. Bu gelişmeler, NATO’nun gelecekteki güvenlik ve savunma politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynayabilir.