Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun mevkidaşı Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile 6 Mayıs’ta Berlin’de gerçekleştirdiği toplantı sonrasında kullandığı, “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” ifadesine tepki gösterdi. Ağırel, “İktidara sesleniyorum, biz müstemleke ülkesi miyiz?” diye sordu.
“Bu sadece bir cümleden ibaret değil. Koca bir hükûmet politikasının dışavurumu aslında” diyen Ağırel, “Çünkü aylardır görüyoruz ki AKP iktidarı için para getirmeyen hiçbir işçi, sektör, iş yeri, esnaf vs. birinci sınıf vatandaş değil” ifadesini kullandı.
Türkiye için Titanic benzetmesi yapan Ağırel, “Titanic’te nasıl dönemin sınıfsal farklılıkları katı bir şekilde vurgulanmışsa iktidar da bugün yaptığı eylemlerle bu farklılığı açık açık vurguluyor. Ve bu durum toplumda çatlamalara yol açacak tehlikelere neden oluyor” görüşünü ifade etti. Ağırel, Bakan Çavuşoğlu’nun, sözlerinin tartışma konusu olmasının ardından yaptığı açıklamadaki “Turist dediğimizde neden akla sadece yabancı turistler geliyor, yerli turistlerimiz yok mu” ifadesine şöyle tepki gösterdi:
“Özrü kabahatinden büyük. Turizm sektöründe çalışanlar insan da fabrikalarda üretim yapan işçiler insan değil mi onlar neden aşılanmıyor. Onlar vergi vermiyor mu? Onlar üretim yapmıyor mu? Yok, olmaz, doğrudan vergi geliri sağlayacak olan turizm sektöründen bir an önce para gelmeli! Gelmeli ki önümüzdeki seçimlere kadar en azından toparlanabilir bir ekonomik plan ortaya koymalılar. Ama sonuçta AKP’nin kendi vatandaşını üçüncü dünya ülkesi görmesi zihniyetini de bu tablo ortaya koydu. İktidar kendisini müstemleke valisi gibi görüyor.”
“Titanic örneğini boşuna vermedim. Sonumuz da onun gibi olmasın diye iktidara gönül veren okuyucularıma sesleniyorum” diyerek son zamanlarda artan intihar olaylarına işaret eden Ağırel, “Empati kurun. İnsanların bu duruma gelmesi için nasıl bir psikoloji içerisinde olabileceklerini düşünün” dedi.