CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KKTC’de, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “Eğer 53 yıldır, KKTC kurulduktan sonra kimsenin burnu kanamamışsa, herhangi bir çatışma ortamı olmamışsa, artık dünyanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanıma zamanı gelmiş demektir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KKTC’de, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “Eğer 53 yıldır, KKTC kurulduktan sonra kimsenin burnu kanamamışsa, herhangi bir çatışma ortamı olmamışsa, artık dünyanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanıma zamanı gelmiş demektir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyeti; KKTC temasları kapsamında, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunun uluslararası arenadaki güncelliğinin tekrar gündeme getirildiği bir dönemde Kılıçdaroğlu ve heyetinin bu ziyaretinin anlamlı ve kendilerine güç ve moral veren bir ziyaret olduğunu dile getirdi. Ertuğruloğlu, şunları söyledi:
“AYNI ŞEYLERİ TEKRARLAYARAK FARKLI NETİCE BEKLEMEK BOŞUNA GAYRET”
“Tabii ki bu coğrafyada, bir ulusal dava savunulması gerçekleşmektedir. Ulusal davada Türkiye ile Kıbrıs Türkü birdir, beraberdir. ‘Türkiye’nin çıkarları başka bir noktada, Kıbrıs Türkü’nün çıkarları başka bir noktada’, görüşüne hiçbir zaman inanmamış insanlar olarak; Türk ulusunun kopmaz parçası Kıbrıs Türkü olarak, bu ulusal davada geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de anavatanımızla adım adım beraber hareket ederek buralara geldik.
Şu anda da Kıbrıs konusunda yeni bir sayfa açan, Türk tarafı olarak uluslararası platformlarda yerimizi aldık. 53 yılın boşa harcandığı, aldatmaca bir toplumlararası görüşmeler süreci ile başarısızlığın kanıtlandığı bakış açısından ders çıkararak, aynı şeyleri tekrarlayarak farklı netice beklemenin boşuna bir gayret olduğu düşüncesiyle, Kıbrıs konusunda anlamlı sayılabilecek netice alması olası olabilecek müzakerelerin gerçekleşmesi için önce tarafların uluslararası statülerinin eşitlenmesi gereğine vurgu yaparak, yeni bir rota çizmiş bulunuyoruz.
Bu anlamda, ulusal dava savunuculuğu Mavi Vatan’da da söz konusu, Kıbrıs adasında da söz konusu. Kıbrıs Adası, Türk ulusunun Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarının korunması noktasında kilit bir konudur. Son derece haklı olduğumuz bir konuyu savunuyoruz. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Ama bizim haklarımızın ihlal etmek istenmesine karşı da bir dik duruş sergileyerek onurlu bir mücadele verdik, vermeye devam ediyoruz, anavatanımızla birlikte. Anavatanımıza sonsuz şükranlarımızı bir kez daha ifade ederek, Sayın CHP heyetine ve Genel Başkana bir kez daha hoş geldiniz diyorum.”
“KIBRIS’IN BAĞIMSIZ VE HÜR BİR DEVLET OLARAK ORTAYA ÇIKMASI EN BÜYÜK ARZUMUZ”
Kılıçdaroğlu ise Ertuğruloğlu’nun “yeni bir sayfa açıldığı” yönündeki sözlerini vurgulayarak şunları söyledi:
“53 yıldır kimsenin burnu kanamadı. 53 yıldır, biz KKTC’nin dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmesini hep bekledik ve arzu ettik. Ama yapılan çalışmalar bir sonuç vermedi. Şimdi bağımsız bir devlet olarak dünyada yerini almak istiyor. Sizlere her türlü desteği vermek bizim de görevimiz.
Kıbrıs olayını, Türkiye’de bir parti olayı olarak görmüyoruz. Milli bir dava olarak görüyoruz. Çünkü sonuçta, Kıbrıs’ın kendi bölgesinde güçlenmesi, bağımsız ve hür bir devlet olarak ortaya çıkması, demokrasisini geliştirmesi, dünyanın diğer ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmesi bizim en büyük arzumuzdur. Bu konuda sizin atacağınız her adım, sadece sizin için değil, bizim için de çok önemlidir.
Doğu Akdeniz’de sizin haklarınız var, bizim de haklarımız var. Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda Türkiye’nin ve KKTC’nin yer almaması bizim için de son derece sıkıcı bir olaydır. Ama bunları kararlılıkla, inançla aşacağız.
Eğer 53 yıldır, KKTC kurulduktan sonra kimsenin burnu kanamamışsa, herhangi bir çatışma ortamı olmamışsa, artık dünyanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanıma zamanı gelmiş demektir. Bu konuda yapacağınız her türlü çabaya biz destek vereceğiz, Sayın Bakanım.”
ANKA