Hatay Depremzede Derneği, Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra Hatay’a ilişkin yaşananlarla alakalı bir rapor hazırladı. Bu raporda, bölgedeki sorunlara ve ihtiyaçlara dair detaylar paylaşıldı. 6 Şubat 2022 tarihli depremde resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 24 Şubat 2023 tarihli raporuna göre ise depremin yaşandığı bölgedeki toplam bina sayısı 717 bin 614 olarak açıklandı. Yaşanan afetin ardından tarihi yapılarla birlikte 35 bin bina yıkıldı, 300 bine yakın bina ağır hasar aldı, 2 milyon kişi barınma sorunu yaşıyor. 5 milyona yakın kişi farklı bölgelere göç etti ve 700 bine yakın insan geçim olanaklarını kaybetti. Hatay, en büyük yıkımın meydana geldiği şehir oldu.
Sermaye birikim rejimi, belirli bir partinin 20 yıllık iktidarında yürütüldü ve bu durum deprem sonrası yıkılan binaların ve insanların yaşadığı sorunlarla doğrudan alakalı hale geldi. Ayrıca, var olan kamusal kurumlar özelleştirildi ve doğal varlıklar talan edilerek halkın mülksüz bırakılmasına sebep oldu. Bu durum insanların yaşadığı zorlukları arttırdı ve deprem sonrası çözüme ulaşması gereken sorunları daha da karmaşık hale getirdi.
Deprem, Hatay’da hala yaşanmakta olan sağlık, barınma, eğitim, çevre, mülkiyet, ekonomik ve sosyal sorunlara neden oldu. Çocukların ve gençlerin psikolojik durumlarındaki yıkımın yanı sıra eğitime dair de eşitsizliklerin sürdüğü belirtildi. Sağlık hakkına erişemeyenler olarak, tam teşekküllü bir hastanenin oluşturulması gerektiği ve mahallelerde nüfusu gözetilmeksizin Aile Sağlık Merkezleri’nin oluşturulması gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte, enkaz kaldırma sürecinde özensiz davranıldığı ve Hatay’ın sağlık limit değerinin dört katı toz soluduğu raporda belirtildi.
Deprem sonrasında Hatay’da atılması gereken adımlar hızlı bir şekilde atılmalıdır. Bununla birlikte, devletin bu kente özel bir bütçe ayırmasının elzem olduğu ve Özel Afet Bölgesi ilan edilmesinin talep edildiği belirtildi. Hatay halkı, yaşadıkları mağduriyetleri, hak arama konusundaki çabalarını ve devletin yaşananlardan sonra özeleştiri vermemesini, istifa etmemesini unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini belirtti.