Kozmopolitik Türkiye'nin İlerici Haber Sitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Alaska Havayolları Boeing MAX 737 model yolcu uçağının kapısının düşmesi sonrasında yapılan incelemede, uçaklarla ilgili skandal bir sonuç ortaya çıktı. Ocak ayında Alaska Airlines’a ait olan Boeing MAX 737 tipi uçakta gövde panelinin uçuş sırasında kopması, Boeing’in imalat yöntemleri konusunda endişeleri artırdı. ABD’li düzenleyiciler, aynı tipte olan 171 adet uçağın uçuşunu durdurarak, THY’nin filosundaki beş uçağın uçuşlarını askıya almıştı. Gevşek civata sorununun tespit edilmesi endişeleri artırdı.
Düşen uçak kapısının bir evin bahçesinde bulunması, olayın vahametini gösterdi. New York Times gazetesinin haberine göre, Boeing MAX 737 uçaklarıyla yapılan incelemelerde, uçak parçalarının çoğu testleri geçemedi. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından yapılan incelemede, 89 testten 33’ü başarısız oldu. FAA tarafından hazırlanan rapora göre, kopan gövde paneli konusundaki kontrollerde Boeing başarısız oldu. Uçaklar için gövde parçalarını üreten Spirit AeroSystems ise 13 testten altısını geçti ve diğerlerinde başarısız oldu.
Raporda, parçaları takan teknik personelin yeterli bilgiye sahip olup olmadığı konusu da gündeme geldi. Boeing, FAA incelemesi sonucunda imalat süreçlerinde değişiklik yaparak, süreçlerin emniyet ve kalitesini artırmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Bu durum, genel olarak Boeing MAX 737 tipi uçakların güvenilirliği konusunda ciddi endişeler yarattı. Alaska Havayolları ve diğer hava yolu şirketleri, uçaklarla ilgili detaylı incelemeler yaparak, gerekli önlemleri alacaklarını açıkladılar.
Sonuç olarak, Alaska Havayolları uçuşunda yaşanan olay, Boeing MAX 737 tipi uçakların imalat süreçlerindeki sorunları gündeme getirdi. FAA’nın yaptığı incelemelerde uçakların birçok testi başarısız olurken, Boeing ve Spirit AeroSystems gibi şirketlerin de sınıfta kaldığı ortaya çıktı. Bu durum, havacılık endüstrisi için önemli bir uyarı niteliğinde olup, uçak imalatçılarının daha dikkatli olmaları gerektiğini gösterdi. Gelecekte benzer skandalların yaşanmaması için daha sıkı denetimler ve standartlar uygulanması gerektiği görüşü hakimdir.
