Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal, 6 Mart tarihinde Afyonkarahisar Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çekti. Köksal, seçildiği takdirde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapılarını DEM Parti dışındaki tüm siyasi parti üyelerine açacağını belirtti. Bu açıklama siyaset gündeminde geniş yer buldu.
Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir vatandaş arasında geçen bir konuşma da gündeme oturdu. Görüntülerde, vatandaş İmamoğlu’na Burcu Köksal’ın “Kürtlere yer yok” şeklinde bir ifade kullandığını belirterek şikayet etti.
İmamoğlu ise bu iddiaların ardından, “Dün çıktı ‘Ben öyle demek istemedim’ diye açıklama yaptı. Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i hepsi burada. Kimse başka türlü davranamaz. Ben seni anamdan nasıl ayırabilirim” şeklinde bir açıklamada bulundu. İmamoğlu, herkesin eşit ve adil şekilde muamele görmesi gerektiğini vurgulayarak etnik köken ayrımı yapılmasına karşı çıktı.
Bu olaylar, seçim dönemlerinde yaşanan polemiklerin ve iddiaların nasıl siyasi gündemi etkileyebileceğini göstermesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Adayların ve siyasi figürlerin yapmış oldukları açıklamaların, toplum nezdinde nasıl yankı bulabileceği ve nasıl algılanabileceği konuları da bu tür olaylarda önem kazanmaktadır.
Öte yandan, siyasetteki dilin ve üslubun önemi de bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasetçilerin kullanmış oldukları söylemlerin, toplumda kutuplaşma yaratmaktan uzak olması ve halkı birleştirecek nitelikte olması gerekliliği, bu tür olaylarda daha da belirgin hale gelmektedir.
Sonuç olarak, siyasetin toplumsal barışı ve uyumu sağlama noktasında ne kadar kritik olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Siyasetin ayrıştırıcı değil birleştirici olması gerektiği gerçeği unutulmamalı, siyasetçilerin ve adayların söylemleri ve tutumları da buna uygun şekilde şekillenmelidir. Bu tür olaylar, toplumun siyasal tercihlerini ve değerlerini yeniden gözden geçirmesine katkı sağlayabilir.